Ulaşım aracı olarak otomobiller
İnsanoğlunun en temel ihtiyaçlarından birisi de şüphesiz ulaşım ihtiyacıdır. Geçmişten günümüze kadar insanlar ulaşım yapmak için çeşitli methodlar kullanmışlardır.
18. yüzyıla kadar insanlar, ulaşım için binek hayvanları kullanıyordu. Daha sonralarda buhar enerjisiyle çalışan otomobiller üretilmiştir. 19. yüzyılın sonlarına geldiğimizde ise ilk içten yanmalı motora sahip otomobil üretilmiştir.
Böylelikle otomobiller günümüze kadar sürekli gelişim göstererek hayatımızın vazgeçilmez bir parçası olmuştur.
Otomobillerin doğaya zararı ve bunu engellemek için alınan önlemler
Hayatımızı oldukça kolaylaştıran otomobiller, zararlı özellikler de barındırırlar. Bunlardan en önemlisi ise çevreye yaydıkları zararlı gazlardır.
Bu gazlar insan sağlığı için de oldukça zararlıdır. Bu yüzden Dünyada ki pekçok kuruluş, otomobilin zararlı etkisini azaltmak için emisyon kuralları yayınlamışlardır.
Dizel yakıtlar petrole göre çevreyi daha fazla kirletirler, bu nedenle bunlar için çeşitli düzenlemeler yapılmıştır.
Örneğin; araçlarda Dizel Partikül Filtre bulundurmak zorunlu hale gelmiştir ve bununla ise dizel yakıtında ki zehirli maddelerin bu filtrede hapsedilmesi hedeflenmiştir.
Yine bir diğeri ise araçlara Adblue sistemi yerleştirmektir. Dizel yakıtı ile birlikte çalışan bu sistemde dizelin doğaya verdiği zararı önemli ölçüde azaltmak için çıkarılmıştır.
Ancak bu düzenlemeler, verilen zararı azaltsa da kesin olarak zararı engelleyen çözümler değildir.
Avrupa Birliğinin 2035 yılında elektrikli araç kullanımını zorunlu hale getirmesi
Fakat elektrikli araçlar da, içten yanmalı motor olmadığı için, doğaya herhangi bir zararlı gaz salınımı da yapılmaz.
Bu nedenle Avrupa dahil dünyanın pek çok yerinde Elektrikli araç üretimi hızlanmış, bu doğrultuda da elektrikli araç kullanımı da artmıştır.
Bu şu an bireysel tercihler doğrultusunda gerçekleşse de ileride zorunlu hale gelecektir. Çünkü Avrupa Birliği, 2035 yılından itibaren içten yanmalı motorlu araçları yasaklayacağını duyurdu.
Birçok firma ise 2030 yılından itibaren dizel veya benzinli araç üretmeyeceklerini, sadece elektrikli araç üreteceklerini söylediler. Avrupa birliği böyle bir karar almıştır, çünkü, doğaya salınan zehirli gazlar, atmosfere oldukça zarar vermektedir.
Atmosfere salınan bu zararlı gazlar, ileride ciddi iklimsel sıkıntılara, kuraklık gibi sorunlara neden olacaktır. Avrupa birliği de bunu tamamen engellemek için 2035 ten itibaren dizel ve benzinli araçları yasaklamıştır.
Bu zararı engellemek için 'hibrit' araçlar dediğimiz, yarı yakıtlı yarı elektrikli otomobillerde kullanılmıştır. Bu hibrit araç kullanımını ,aslında elektrikli araçlara geçiş dönemi olarak belirtmemiz mümkündür.
Hibrit araçlar, bu zararı önlemek için son derece etkili olmuştur. Ancak içerisinde yakıt da bulunduğundan zararı 0 a indirememiştir.
Değişen iklimsel durumlar, artan küresel ısınma, Avrupa Birliğini bu kararı almaya mecbur bırakmıştır, eğer bu kararı almazlarsa ileride Avrupa da çok büyük iklimsel sıkıntılar yaşanacağını düşünmüşlerdir.
Tüm bunlar göz önüne alındığında, Avrupa Birliğinin almış olduğu bu karar son derece önemli bir karardır ve tüm dünyayı ilgilendirir.
Avrupa Birliğinin almış olduğu bu karar, araç üreticilerinin de bu karara uyumu, bizlere ilerleyen zamanlarda pek çok ülkenin de bu karara benzer bir karar vereceğinin sinyallerini yakmaktadır.
Kısacası elektrikli
araçlar ile, kirlenen hava tekrar yerini temiz bir havaya bırakacaktır.